Ticari Kredi | Bankalara Ticari Kredi Başvurusu

Ticari Kredi

Ticari Kredi – Krediler, bankaların sunduğu en popüler hizmetlerden biridir.

Banka kredisi, nakit sıkıntısı yaşayan müşterilere bankanın borç vermesi olarak düşünülebilir.

Bu hizmetten faydalananlar yalnızca kişiler değil aynı zamanda şirketler ve işletmeler de olabilmektedir. Ticari faaliyette bulunan söz konusu işletmeler bankaların ticari kredi hizmetinden faydalanmaktadırlar.

Ticari Kredi Nedir?

Bankalar, finansal faaliyette bulunmak isteyen herkese hizmet sunmaktadır. Bu nedenle bankaların müşteri profili oldukça geniştir. Bireyler, küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeler bankaların müşteri portföyünde yer almaktadır. Her bir müşteri profilinin bankacılık nezdinde ihtiyaçları değişmektedir. Bu nedenle standart olarak hazırlanan bankacılık ürün ve hizmetleri müşterinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde özelleştirilmektedir.

Ancak bu sayede sunulan hizmetlerden verim alınmakta ve müşteri memnuniyeti sağlanmaktadır. Bu nedenle bireysel müşteriler için ayrı, ticari, KOBİ ve kurumsal müşteriler için ayrı hizmetler sunulmaktadır.

Ticari müşteriler, kurumsal müşterilerden sonra en çok işlem hacmine sahip müşteri grubunu oluşturmaktadır. Ticari müşterinin işlem hacmi, işletmenin yıllık cirosuyla doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle işletmenin işlem hacminin yüksek olması banka için her zaman olumlu olarak değerlendirilmektedir. Yıllık cirosu 120 milyon liranın üzerinde olan işletmeler ticari müşteri olarak hizmet almaktadırlar. Yoğunluk bakımından incelendiğinde ticari müşterilerin bireysel müşterilerden sayıca daha az ancak kurumsal müşterilerden fazla oldukları görülmektedir. Ticari müşterilerin sık sık talep ettikleri çeşitli bankacılık hizmetleri bulunmaktadır. Bu hizmetlerden biri de ticari kredilerdir.

Ticari kredi, bankanın ticari müşterilerine özel olarak sunduğu banka kredisidir. Bu krediyi kullanabilmek için öncelikle ticari faaliyette bulunan bir işletmeye sahip olmanız gerekmektedir. Eğer bir işletmeye sahip değilseniz veya işletmeniz aktif olarak ticari faaliyette bulunmuyorsa bu krediyi kullanamazsınız. Ticari kredilerin tek amacı, ticari faaliyette bulunmak isteyen işletmelere kaynak veya taahhüt sağlamaktır. Bu nedenle ticari krediler temel olarak nakdi veya gayri nakdi olarak gruplandırılmaktadır.

Nakdi olan ticari krediler rotatif, spot, açık kredi, teminatlı ticari kredi çeşitlerine sahiptir. Rotatif kredilerde vade süresi, faiz oranı gibi kriterler değişken iken spot kredilerde bu kriterler kredi kullanılmadan önce bir kere belirlenmektedir. Rotatif kredinin faizi günlük olarak değişmektedir ve vadesi en fazla 12 aydır. Bunlara ek olarak işletmeler overnight kredi yani gün içi ticari kredisi de kullanabilmektedirler. Bu kredilerin vade süresi 1 gündür. Kredi kullanıldığı gün içinde geri ödenmezse banka tarafından spot krediye dönüştürülebilmektedir. Söz konusu krediler isteğe göre döviz olarak da sunulmaktadır. Teminatlı ticari krediler riski azaltmak için teminat karşılığında banka tarafından düşük faizle sunulmaktadır. Açık krediler ise bankanın uzun süredir müşterisi olan, güvenilir, işlem hacmi yüksek işletmelere belirli bir limite kadar sadece imza karşılığında kullandırılmaktadır.

Ticari Kredi Nasıl Kullanılır?

Bu krediyi kullanmak için işletme sahibinin bankaya başvuru yapması gerekmektedir. Bütün kredi başvurularında olduğu gibi ticari kredi başvurusunda da banka tarafından bazı belgeler talep edilmektedir. Söz konusu belgeler kredinin kullanımı noktasında kritik öneme sahiptir. Çünkü banka bu belgelere dayanarak başvuruyu değerlendirme sürecine girmektedir. İmza sirküleri, vergi levhası, ticaret odası kaydı ve resmi gazete nüshası gibi çeşitli belgelerin bankaya beyan edilmesi gerekmektedir. Devamında banka, bu krediyi talep eden işletmenin finansal geçmişini inceleme altına almaktadır. Bunun temel amacı ise işletmenin krediyi geri ödeme gücünün tespit edilmesi ve güvenilirliğine dair fikir edinilmesidir. Neticede bu kredi işletmeye verilen bir borçtur ve geri ödeme noktasında bankalar oldukça hassas davranmaktadır.

Ticari krediler sadece nakit değil teminat mektubu, kontrgaranti, akreditif ve aval gibi gayri nakdi şekilde de sunulmaktadır. Müşterinin ticari krediyi nasıl kullanacağı bankayla iletişim kurularak netleştirilmektedir. Nakit krediler, belirlenen vade süresi boyunca faiziyle birlikte geri ödemesinin nakit olarak gerçekleştiği kredilerdir. Bunun yanında gayri nakdi ticari krediler ise taahhütte bulunan bir işletmenin bu taahhüdü yerine getireceğine dair bankanın karşı tarafa garanti vermesidir. Bu noktada ticari kredinin çeşidi müşterinin ihtiyacına uygun olarak seçilmektedir.

Başvurulan kredi türüne uygun olarak gerekli belgelerin bankaya beyan edilmesiyle ticari kredinin başvurusu gerçekleştirilmektedir. Başvurudan sonra banka, işletmeyi finansal değerlendirmeye almakta ve buna göre krediyi onaylamaktadır. Kredi faizi, vade süresi, kredi miktarı ve kredi türü gibi kriterlerin de netleştirilmesiyle ticari kredi kullanılabilmektedir.

Ticari Kredi Hesaplama ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu kredinin kullanımı, mantıken diğer banka kredileriyle benzerlik göstermektedir. İlk olarak kredi sürecinde hangi bankayla çalışılacağı doğru bir şekilde belirlenmelidir. Bankacılık hizmetleri belirli standartlara sahip olsa dahi her banka kendi nezdinde bu hizmetleri özelleştirmektedir. Bankaların prestijleri ve sundukları hizmetin kalitesi de birbirinden farklı olacağı için işletmenize en uygun bankanın seçimini yapmalısınız. Banka seçimini yaptıktan sonra, ticari kredi başvurusunda bankanın talep ettiği evrakları doğru ve eksiksiz bir şekilde sunmaya dikkat edilmelidir. Banka, başvuruyu söz konusu evrakları inceleyerek değerlendirecektir bu nedenle başvurunun titizlikle yapılması gerekmektedir.

Bunun yanında krediyi kullanırken ne tür bir kredi kullanılacağına mutlaka dikkat edilmelidir. Nakdi mi gayri nakdi mi? Söz konusu seçenekler değerlendirilirken işletmenin ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır. Ayrıca bankanın başvuru değerlendirme sürecine doğrudan etki eden ticari kredi notunu göz ardı etmemek gerekir. İşletmenizin ticari kredi notu ne kadar yüksekse kredi başvurunuzun onaylanma ihtimali de o kadar yükselecektir. Kredi başvurusu onaylandığı takdirde kredinizi kullanabilirsiniz. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise kullanılan kredinin geri ödemesidir. Geri ödemeyi zamanında yapmalı ve taksitlerinizi eksiksiz yatırmalısınız.

Faiz Oranları Hesaplama

Ödemelerde yaşanacak gecikmeler doğrudan kredi notunuza etki edeceği için ticari kredi kullanırken işletme adına geri ödeme planına sadık kalmaya özen göstermelisiniz.

Bankalar, gerçek kişiler ve ticari işletmeler dahil olmak üzere her kesimden müşteriye sahiptirler. Müşteri profili ne olursa olsun bankalar olası nakit sıkıntılarına çözüm olarak kredi hizmeti sunmaktadırlar. Günümüz finansal hayatına bakıldığında bankalarda ticari kredi, işletmeler tarafından yoğun talep gören bir hizmet olarak karşımıza çıkmaktadır.

Banka Ticari Kredi Başvurusu

Banka kredilerinin ortaya çıkış amacı, müşterilerin yaşadıkları nakit sıkıntısına karşı kaynak oluşturmaktır. Gerek gerçek kişiler gerekse ticari işletmeler zaman zaman söz konusu nakit sıkıntısını yaşamaktadırlar. İşte bu noktada banka kredileri müşterilerin hizmetine sunulmaktadır. Banka kredisi, belirli bir faiz oranı üzerinden müşteriye borç vermek olarak düşünülebilir. Burada banka, faiz sayesinde gelir elde etmektedir. Söz konusu faiz oranları her bankada farklılık göstermektedir. Faiz oranları ne olursa olsun, bankaların en çok talep gören hizmetlerinde biri kredilerdir. Bir birey olarak kendiniz için veya bir işletme sahibi olarak işletmeniz için banka kredisi talep edebilirsiniz. Krediler bu nedenle kullanım amacına göre çeşitlere ayrılmaktadır. İşletmeler adına kullanılan kredilerin ismi ise ticari kredilerdir.

Ticari krediler, aktif olarak ticari faaliyette bulunan işletmeler adına kullanılmaktadır. Yani bu tip krediler kişisel amaçlara hizmet etmemektedir. Buradaki temel amaç, işletmelerin ticari faaliyetleri için ihtiyaç duyulan kaynağın banka tarafından sunulmasıdır. Ancak bankalarda ticari kredi her başvuruda bulunan işletmeye verilmemektedir. İşletmenin krediyi ödeme potansiyelinin olup olmaması, geçmiş ödemelerinin durumu gibi çeşitli kriterler değerlendirilmektedir.

Başvuru sürecinde yapılan söz konusu incelemelerin temel amacı ise borcun geri ödemesinde oluşabilecek risk faktörünü en aza indirmektir. Bu nedenle her bir ticari kredi talebi bankalar tarafından değerlendirme sürecine tabi tutulmaktadır. Böylece hem müşteri hem banka için potansiyel risk analizi yapılmakta ve sağlıklı bir finansal etkileşim sağlanmaktadır. Söz konusu değerlendirme süreci özellikle müşteri cephesinde oldukça merak edilen konulardan biridir. Ticari kredi taleplerini incelerken bankalar nelere dikkat eder? Hangi kriterler sağlanırsa talepler olumlu sonuçlanır? Gibi soruların yanıtları işletmeler tarafından merak konusudur. Bu nedenle kredi değerlendirme sürecini inceleyeceğiz.

Bankalarda Taleplerin Değerlendirilmesi

Ticari kredi süreci, işletme adına bankaya yapılan kredi başvurusu ile başlamaktadır. Söz konusu başvuruda öncelikle bankanın talep ettiği resmi evraklar beyan edilmektedir. Bu evraklar vergi levhası, imza sirküleri, resmi gazete nüshası, muhasebe kayıtları gibi işletmeye özel evraklardır. Evrakların doğru ve eksiksiz beyan edilmesi bankanın değerlendirme süreci için oldukça önemlidir. Zira değerlendirme süreci söz konusu evraklar üzerinden ilerlemektedir. Kredi talebi alındıktan sonra işletmenin evrakları da incelemeye alınmaktadır. İşte bu noktada bankalarda ticari kredi talebi değerlendirme süreci başlamaktadır.

Ticari kredinin taleplerinin değerlendirilmesinde öncelikle işletmenin kuruluşuna ve aktif ticari faaliyetlerine dair bilgilerin doğru ve eksiksiz olduğu tespit edilmektedir. Devamında kredi talebi değerlendirme sürecinin en kritik noktası olan ticari kredi notu gelmektedir. Ticari kredi notu işletmenin gelir tabloları, bütçesi, yıllık cirosu gibi çeşitli finansal kayıtlarına dayanarak tespit edilmektedir. İşletmenin mevcut borçları ve geçmiş ödemeleri en az diğer finansal kayıtlar kadar etkili kriterler olarak görülmektedir.

Eğer işletme bütçe açığı veriyorsa, birikmiş borçları varsa ve geçmişte bankalara olan borçlarını düzenli yapmamışsa ticari kredi notu direkt olarak düşmektedir. Bu durumlar bankalarda ticari kredi taleplerinin olumsuz sonuçlanmasına sebep olmaktadır. Ticari kredi notunun belirlenmesini sağlayan söz konusu kriterler, kredi taleplerinin değerlendirilmesindeki en önemli aşamayı oluşturmaktadır. Bu kriterlerin değerlendirilmesi, bankanın risk analizi yapmasını sağlamaktadır. Şirketin gelecekte varlığının ortadan kalkma ihtimali (iflas, fesih vb.), kredi borcunu geri ödeyememesi, teminatların zayıflaması, enflasyon ve devalüasyon tehlikesi gibi risklerin analizi yapılmaktadır. Yani değerlendirme süreci yalnızca şirketin geçmiş ve şimdiki finansal durumunu değil, gelecekteki potansiyel durumunu da kapsamaktadır.

Online Ticari Kredi

Bankalarda ticari kredi talebi değerlendirme süreci görüldüğü gibi oldukça geniş kapsamlı tutulmaktadır. Böylece bütün potansiyel riskler analiz edilerek hem banka hem işletme için en verimli şekilde hizmet sunulmaktadır. Kredi borcunu geri ödeyemeyecek durumda olan bir işletmeye ticari kredi kullandırmak hem bankayı hem işletmeyi zora sokacağı için mantıklı bir hamle olmayacaktır. Bu nedenle kredi başvurusunda bulunan işletmenin geçmişi, bugünü ve geleceği bütün finansal riskleriyle analiz edilerek kapsamlı bir değerlendirme yapılmalıdır.

Ticari Kredi Talebi İçin En Uygun Firmanın Tespit Edilmesi

Ticari kredi talebi, geniş kapsamlı bir değerlendirme sürecine tabi tutulmaktadır. Bunun temel sebebi ise krediyi kullanmak için en uygun firmanın tespit edilmesini sağlamaktır. Bir bankaya binlerce kredi talebi gelmektedir. Ancak bankanın da finansal kaynakları sınırlıdır ve her talebe olumlu dönüş yapamamaktadır. Burada en önemli nokta, krediyi kullanan firmanın borcunu geri ödeyebilecek mali güce sahip olmasıdır. Bunun değerlendirilmesi için geçmiş ödemeler, mevcut finansal durum ve gelecekteki mali riskler bütün detaylarıyla analiz edilmektedir.

Ticari kredi talebi için en uygun firma söz konusu analizin sonucunda belirlenmektedir. Geçmişte bankaların kredi ve kredi kartı hizmetlerinden faydalanmış, bankalara olan borçlarını aksatmadan ve eksiksiz bir şekilde ödemiş işletmeler değerlendirme sürecine bir adım önde başlamaktadır. Kredi başvurusu sırasında birikmiş borcu olmayan, borcu varsa da ödemelerini düzenli yapan işletmeler bankaya güven vermektedir. Bunun yanında firmanın işlem hacminin yüksek olması, bütçe açığı vermemesi mevcut finansal gücünü olumlu yansıtmaktadır. Firmanın geçmiş ve mevcut finansal durumu analiz edildikten sonra geleceğine dair potansiyel riskler değerlendirilmektedir. Buradaki en önemli amaç ise gelecekte firmanın kredi borcunu ödemesine dair finansal risklerin tespit edilmesidir. Bütün finansal analizlerden sonra iflas etmesi öngörülmeyen, borcunu ödeyebileceğine kanaat getirilen firmalar bankalarda ticari kredi talebi için en uygun firmalar olarak tespit edilmektedir.

Bankalar Ticari ve KOBİ Kredi Taleplerinde Nelere Dikkat Eder?

Müşterilere en çok sunulan hizmetlerden biri ticari kredi olarak adlandırılan banka kredileridir. Bankacılık ürün ve hizmetleri, müşterilerin finansal ihtiyaçlarına cevap verebilir nitelikte sunulmaktadır. Ticari faaliyette bulunan KOBİ’ler ve daha büyük ölçekli işletmelerin oluşturduğu ticari müşteriler, bankaların müşteri portföyünde önemli bir yere sahiptirler. Pek çok küçük, orta ölçekli işletme ticari kredi taleplerinde bulunabilmektedir.

Bankalar, finansal hayata dahil olmuş herkese hizmet sunmaktadırlar. Bir üniversite öğrencisi, küçük esnaf, büyük ticari işletmeler veya global faaliyetlerde bulunan kurumlar bankanın müşterisi olabilmektedir. Buna göre bankaların müşteri portföyü bireysel, KOBİ, ticari ve kurumsal müşteriler olmak üzere 4’e ayrılmaktadır. Bunlardan KOBİ’nin açılımı küçük ve orta boyutlu işletmelerdir. KOBİ kapsamına alınan işletmeler için yıllık çalışan personel sayısı ve bilanço boyutu önemli kriterler olarak değerlendirilmektedir. Yıllık çalışan sayısı 10’dan az olan ve bilançosu 3 milyon lirayı aşmayan işletmeler mikro işletme statüsünden KOBİ grubuna dahil olmaktadır. Yıllık çalışan sayısı 50’den az olan ve bilançosu 25 milyon liradan az olan işletmeler ise küçük işletme adı altında KOBİ olarak değerlendirilmektedir.

Son olarak yıllık çalışan sayısı 250’den az olan ve bilançosu 125 milyon lirayı aşmayan işletmeler orta ölçekli işletme olarak kabul edilmektedir. Ticari müşterilerin yıllık cirosu ise en az 125 milyon lira olmalıdır. Çalışan sayısı, cirosu ne olursa olsun gerek KOBİ’ler gerek ticari müşteriler zaman zaman bankalardan kredi desteği talep etmektedirler. Bankalar da bu talebe kayıtsız kalmayarak KOBİ ve ticari kredi hizmeti sunmaktadırlar.

KOBİ ve Ticari Kredi Taleplerinde Dikkate Alınan Kriterler

Kişiler, işletmeler, kurumlar zaman zaman finansal desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bankalar müşterilere bu desteği sunsalar da her ihtiyacı olan müşteri bundan faydalanamamaktadır. Çünkü bankaların da belirli bir finansal gücü vardır ve bu gücün en doğru şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle bankaya ulaşan her kredi talebi olumlu olarak sonuçlanmamaktadır. Bankalar gelen her bir kredi talebini titizlikle değerlendirip kredi kullanımı konusunda net bir sonuca varmaktadırlar.

KOBİ ve ticari kredi talebi değerlendirmeleri, tıpkı diğer kredi değerlendirme süreçleri gibi ilerlemektedir. Bu süreçte bankaların dikkate aldıkları önemli kriterler bulunmaktadır. Öncelikle başvuruda bulunan işletmenin KOBİ veya ticari müşteri olmak için gerekli özellikleri taşıyıp taşımadığına dikkat edilmektedir. Bu aşamada imza sirküleri, vergi levhası, resmi gazete nüshası gibi işletmenin varlığına ve işlerliğine dair resmi evraklar değerlendirilmektedir. İşletmenin varlığı, aktif ticari hayatı netleştirildikten sonra finansal analiz aşamasına geçilmektedir. İşletmenin gelir tablosu, bilançosu gibi muhasebe kayıtları büyük bir titizlikle incelenmektedir. İşletmenin geçmiş borçlarını ödeme konusundaki istikrarı, birikmiş borç durumu, varsa mevcut borçları ve bu borçların ödemeleri gibi kriterler dikkate alınmaktadır.

Geçmiş ve mevcut borç durumu, işletmenin kredi borcunu ödemesine dair banka cephesinde olumlu veya olumsuz izlenim yaratmaktadır. Değerlendirme sürecinde dikkat edilen bir diğer önemli nokta ise işletmenin mevcut finansal durumudur. Bütçe açığı verme durumu, yıllık ciro gibi kriterler işletmenin finansal geleceğine dair bankaya fikir vermektedir. Son olarak gelecekte işletmenin iflas etmesi, kredi borcunu ödeyememesi gibi ihtimallere karşı risk analizi yapılmaktadır. KOBİ ve ticari kredi taleplerinde çok sayıda kriterin dikkate alındığı kapsamlı bir geçmiş, bugün, gelecek analizi yapılmaktadır.

Ticari Kredilerde Çok Kriterli Karar Verme ve AHP Yöntemi

Ticari kredi taleplerinin değerlendirilmesi aşamasında bankalar, geniş kapsamlı bir analiz çalışması yürütmektedirler. Bunun için şirketin finansal geçmişi, mevcut finansal gücü ve gelecekteki potansiyeli her detayıyla incelenmektedir. Bu inceleme yapılırken çok fazla sayıda kriter değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme çalışmalardan alınan verimi arttırmak adına Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) adında bir matematiksel yaklaşımdan faydalanılmaktadır. ÇKKV, birden çok kriterin eş zamanlı olarak değerlendirilmesi sırasında oluşabilecek karışıklıkları engellemek için geliştirilmiştir. Bu noktada en sık tercih edilen çok kriterli karar verme mekanizması ise AHP yöntemidir.

Açılımı ‘’Analitik Hiyerarşi Süreci’’ olan AHP yöntemi 1980’li yıllardan beri kullanılmaktadır. Karar verme aşamasında değerlendirilen kriterlerin ağırlıklarının belirlenmesi ve alternatifler arasında seçim sıralaması yaparken AHP yönteminden faydalanılmaktadır. AHP’nin diğer çok kriterli karar verme yaklaşımlarından en büyük farkı ise; birden çok karar vericinin olduğu, çok kriterli ve çok aşamalı problemlerde hiyerarşi sıralaması yapılmasını sağlamasıdır. AHP yönteminin ilk aşaması değerlendirmeye konu olan problemin belirlenmesidir. Bu noktada ana problem ticari kredi talebidir. Bir sonraki aşama ise talebin değerlendirilmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesidir. Şirketin yıllık işlem hacmi, bütçesi, geçmiş ödemeleri gibi kriterler tek tek değerlendirilip aralarında bir önem sıralaması yapılır.

Örneğin geçmişte ödemelerini düzenli yapan işletmenin yıllık cirosu geri ödeme için yeterli değilse kredi talebi olumsuz sonuçlanabilir. Burada yıllık ciro, geçmiş ödemelerden daha önemli bir kriter olarak görülmektedir. Kriterlerin yüzde analizi yapılır, ikili karşılaştırma matrisleri oluşturulur ve tutarlılık analizi yapılır. Ana kriterler ve bu kriterlere bağlı alt kriterler de sıralandıktan sonra değerlendirme sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair bütün alternatifler belirlenir. Son olarak hiyerarşik yapı geliştirilir. Buna göre amaç-kriterler-alt kriterler-alternatifler sıralamasında inceleme başlatılır. Geçmiş ve mevcut finansal durumdan hareketle geleceğe dönük alternatifler değerlendirilir, şirketin borcunu ödeyememe riski gibi. AHP yöntemi çok kriterli bir süreç olan kredi değerlendirme sürecini oldukça pratikleştiren matematiksel bir yaklaşımdır. Bu nedenle sağlıklı sonuca ulaşılması için bankalar tarafından KOBİ ve ticari kredi taleplerinin değerlendirilmesinde sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.